Uyanık Kalmamızı Sağlayan Beyin Hücrelerinin Aşırı Detaylı Haritası Çıkarıldı: Bilincin Ne Olduğu Çözülebilir

Posted by

Beynimizdeki her bir parça başka bir (ya da birkaç) aktivitemizden sorumlu. Bu parçalardan uyanıklıkla ilgili olan kısım daha önce belirlenmişti. Şimdi de bu bölgede yer alan hücrelerin ve oluşturdukları ağın detayları ortaya çıkarıldı. Uyanık kalmamızı sağlayan bu kısım elbette ki bilinç ile de alakalı çalışmalar için büyük önem taşıyor. 

Beynimizde bilinç ile ilgilenen iki kısım var, serebral korteks ve onun altında yer alan subkortikal yapı. Korteksimiz çevreden gelen bilgiyi işlemekle sorumlu iken subkortikal kısım ise korteksteki devrelerimizi birbirine bağlamakla sorumlu. Araştırmanın başındaki isim olan Koma ve Bilinç Kaybı NöroGörüntüleme Laboratuvarı’ndan Dr. Brian Edlow, subkortikal kısımdan beynin geri kalanını aktifleştiren ve uyaran sinyallerin gönderildiğini söylüyor. 

Subkortikal bölge detaylandırılıyor

Daha önce beynin subkortikal kısmı ile ilgili bilgilerimiz oldukça kısıtlıydı. Hayvanlarda bu bölgedeki aktiviteler boyalı kimyasallar ile incelenebiliyor olsa da insanlarda durum daha farklı ve çok daha karmaşıktı. Yapılan haritalandırma çalışmaları ile birlikte bu kısmı anlamanın kapıları açılmış oldu. 

Araştırmacılar bu çalışmada, ölümlerinden önce organlarını bağışlamış olan donörlerin beyinlerini kullandılar. MRI teknikleriyle görüntülenen beyinler, daha önce beyinleriyle ilişkili bir sorun yaşamamış olan donörlerden seçildi. Farklı sıvıların akışlarını izleyen bilim insanları, böylece hem bağlantı yollarını hem de hangi yolların daha güçlü olduğunu ortaya koydu. 

Çalışmada, bilincimizin açık olduğu sürede aktif olan ana kısımların ağları da ortaya çıktı. Beyin sapı, hipotalamus ve talamus, uyanık olduğumuz süreçte bir arada ve yoğun şekilde çalışıyor. Bu kısım özellikle hayal kurarken ve bir işe odaklanmamışken daha yoğun faaliyet gösteriyor. 

Araştırmacılar bu çalışmanın gelecekte de bilinç ve bilinçli olma hâlini anlamak için yeni araştırmalara önayak olacağına inanıyor. Çalışma, Science Translational Medicine‘de yayımlandı. 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir